KİTABIN ÖZETİ
Bihruz Bey zamanındaki İstanbul’da yaşayan, pek şık
giyinmesini seven ve validesinin yardımıyla geçinen, kibirli ve kendini dekolte
gören, genç bir beydir. Her yıl olduğu gibi, baharın gelmesiyle Bihruz Bey’in de
içi hoş olur ve sık sık gezintilere çıkar. Bir gün gelir ve lando diye tabir
edilen ve bir o kadar da şık olan sarı renkli at arabasına biner. Arabasından
indiğinde güzel bir lando daha gelir ve içerisinden iki hanım iner. Biri Periveş
adında güzel, yirmi yaşlarında, sarışın bir hanım ve diğeride Bihruz Bey’in
sarışın hanımın hizmetkarı sandığı yaşlıca bir kadındır. Bihruz Bey, blond diye
tabir ettiği sarışın hanıma gönlünü kaptırır. Bu hanımların arakalarından yürür
ve hanımların bu yere bir sonraki Cuma geleceklerini öğrense de gelecekleri
saati öğrenmek nasip olmaz. Bir anda Keyfi Bey’in çıkması ile Periveş hanım
hızlıca kaçar ve Bihruz Bey her ne kadar takip etmeye çalışsa da izini kaybeder.
O günden sonra bu sarışın güzel, Bihruz Bey’in aklından hiç çıkmaz.
Bihruz
Bey sarışın hanım için bir mektup ve alıntı bir şiir yazıp, gönderir. Fakat daha
sonra şiirde anlamını bilmediği bir sözcüğün, ona değil de sarışın yerine esmere
hitap ettiğini öğrenince kahrolur. Bu sırada borçlarının kabarması üzerine
paraya ihtiyaç duymaktatır. Bu yüzden köşkü satmayı düşünse de validesi buna
izin vermemektedir. Keyfi Bey ile konuşurken Keyfi Bey’in yalandan söylediği
sarışın güzelin (blondun) öldüğü haberini alır. Bunun üzerine Bihruz Bey sanki
çok büyük bir aşk yaşamışlar gibi kendini kahreder, günlerce ağlar.
Daha
yeni kendine geldiği anda dışarı gezintiye çıkmıştır. Üsküdar vapuruna yaklaşır
fakat onu kaçırır. Vapur henüz iskeleden ayrıldığı anda Periveş hanımın vapurda
oturduğunu görür. Bir anda büyük bir heyecana kapılır ve sevinçten gözleri
ışıldar. Keyfi Bey’in yalanını suratına çarpmak hevesiyle Keyfi Bey’in yanına
gider fakat Keyfi Bey ikinci bir yalanla o gördüğü kişinin Periveş hanım
olmadığını ve ona çok benzeyen bir çalışanı olduğunu söyler. Bunu üzerine Bihruz
Bey tekrar yıkılır. Bu esnada alıcaklılar Bihruz Bey’i sıkıştırmaktadır.
Bihruz Bey’in arabacısı olan Andon bir gün Bihruz Bey’in emri üzerine onu
bekler ve Bihruz Bey’in geri dönmemesi üzerine köşke doğru yola koyulur. Bu
esnada arabayı çizdirerek ufak bir kaza yapar. Bundan Bihruz Bey’in haberi
olmadan kurtulmak amacıyla arabayı tamir fabrikasına götürür. Fabrikasında
Bihruz Bey’in arabasını gören Kondaraki, onca uyarılara rağmen Bihruz Bey’in
borcunu ödememesi üzerine arabaya ve hayvanlara el koyar. Bunun üzerine Andon
çaresiz köşke gider ve olanları Bihruz Bey’e anlatınca işten kovulur. Kondaraki
daha sonra Bihruz Bey’e nisbet olurcasına Andon’u işe alır.
Bihruz Bey
validesinin isteği üzerine İstanbul’dan ayrılmayı düşünürken bir yıl daha burda
geçirmeye karar verir. Bu esnada Müsyü Piyer ara sıra gelmekte ve beraber
çalışmaktadırlar. Bir gün Bihruz Bey çarşıda gezerken o sarışını tekrar görür ve
blondunun çalışanı olarak sandığından aşık olduğu sarışın kadının mezarını
öğrenmek maksadıyla hanımın peşine koyulur. Ara bir sokaktan geçerken nazik bir
şekilde durumu izah eder. Sonra da aşık olduğu o sarışın hanımın aslında o
çalışan kadın olduğunu ve o gün geldikleri güzel arabayı kiraladıklarını diyer
bir tabir ile zengin olmadıklarını öğrenir. Bunun üzerine yalan aşkından dolayı
Bihruz Bey bir daha yıkılır. Sarışın hanım da alay ederek yoluna devam
eder.
KİTABIN ANAFİKRİ :
Bu eserden dış görünüşün insanı
yanıltabileceği ve dış görünüşe fazla aldanılmaması gerektiği yargısı
çıkarılmaktadır. Bunun yanında insanın olayları kendi istediği gibi agılamayıp
gerçeği görmesinin gerektiği, o zamanlarda görülen ve yabancı hayranlığından
kaynaklanan Fransızca ile karışık bir dil kullanma durumunun kişilerin
anlaşmasında zorluklar yarattığı ve önyargılı davranışların insanı ne derece
hataya sürüklediği anlatılmaktadır.
KİTAPTAKİ ŞAHISLARIN
DEĞERLENDİRİLMESİ :
Bihruz Bey: Şık görünmeyi seven, valide parasını yiyen
tutarsız ve savurgan bir gençtir. İnsanların dış görünümüne önem verir. Kendi
kendine gelin ve güvey olur. Olayları işine geldiği şekilde algılar. Umursamaz
ve düşüncesiz bir karaktere sahiptir. Gittiği heryerde tanıştığı her insanla
Fransızca konuşarak tiraj yapmaya çalışır.
Periveş Hanım (blond): Bihruz
Beyin zengin bir hanım sanıp, gönlünü kaptırdığı kişidir. Gerçekte zengin
değildir. Alaycı bir karaktere sahiptir. Sarışın, yirmi yaşlarında, orta boylu
ve güzel bir kızdır.
Keşfi Bey: Bihruz Bey’e yalan söylemiştir. Şakacı bir
yapısı vardır.
Mişel: Bihruz Bey’in hizmetkarıdır. Her zaman kibar görünür ve
Bihruz Bey gibi Fransızca ile karışık bir dil konuşur.
Andon: Bihruz Bey’in
arabacısıdır. Bihruz Bey’in sarı renkli şık arabasını verilen emirler
doğrultusunda kullanır. Bihruz Bey’den oldukça korkar.
Mösyü Piyer: Bihruz
Bey’e öğretmenlik yapan, ona kitaplar getirip, okuyan orta halli bir
profesördür. Geçimini biraz da Bihruz Bey’in yardımıyla sağlar.
Kondaraki:
Araba tamir fabrikasının müdürüdür. Bihruz Bey’in arabasını pek beyenmiş ve göz
koymuştur
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder